Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
5
Cihadın hikmeti teşriiyesine gelince cihat kelimetullahı ilaya, İslam varlığını muhafazaya, Enbiyaı izam'ın bisetlerindeki gaye'yi tahkike vesiledir ki o da kulları hak yoluna davet, alemi fesattan tahliye, nası ebedi şakavate sebep olan küfürden tahlis etmektir.
4
Haccın meşruiyetindeki hikmetlerde pek çoktur. Ezcümle Hac, İslam'ın izzetini, Müslümanların birliğini, kardeşliğini izhara vesiledir. Her taraftan gelip toplanmış olan Müslümanlar, birbirinden çok istifade edebilirler. Hac, en faideli, Kutsi bir seyahattir. Orada toplanmış dünya libasından soyulmuş, beyaz ihramlara bürünmüş olan muazzam bir kütle, haşri ekber'den bir nümune teşkil eder. Hacda nefsi öldürme vardır.
Reklam
3
Orucun hikmetlerine gelince: oruç, Mutedil bir riyazettir, insanın nefsi emaresini kahra, batınını tasfiyeye vesiledir. Oruç sayesinde kalp, ilahi hikmetlerinin nüzulüne Mahal olmaya sahip bir hale gelir. Oruç tutan, yemek ve içmekten münezzeh olan hak Teala'nın ahlaki ile tahalluk etmiş olur. Oruç riya şaibesinden beridir. Çünkü buna başkası mutalli olamaz. Binaenleyh bunun sevabı da o nispette ziyadedir. Orucun sıhhi bakımdan faideleri de malumdur.
2
Zekatın şeri hikmetleri de günahlardan temizlenmek, hak Teala'nın zatı akdesinemanen kurbiyet peyda etmektir, fakirlerin ihtiyaçlarını azaltmaya çalışmakla onların kalplerini tatyib, muhabbetlerini celp eylemektir, mal ve servetin bereketini temine muvaffak olmak, kalbi cimrilik reziliyetinden, dünyaya düşkünlük hassasetinden beri kılmaktır. Bunun neticesinde de insan cud ve Kerem ile, muhabbeti ilahiye ile, mahluku hüda'ya şefkat ve merhamet hissiyle mutasım olmuş olur. Zekat bir gün nimetin bir şükranisidir. Şükür ise nimetin artmasına vesiledir.
1
Namazın başlıca hikmetleri Allah teala'ya tazim, nimetlerine şükür ve uhrevi sevaba nailiyettir. Namaz vasıtasıyla hak Teala hazretlerine ikbal ve tâzimat arz edilmiş olur. Masivadan kavlen, fiilen, zahiren ve batinen ıraz ile Hakka teveccüh edilmiş olur. Namaz, müminlerin miracıdır, bir müminin manevi kurbiyete nailiyeti bu vesile ile kabil olabilir. Bunun maddi, sıhhi menfaatleri de malumdur.
Münazara şartları
Münazara yapanlar, birbirinin sözünü iyice anlamadan reddet kıyam etmemelidirler. Yalnız izharı sevabı gaye bilmeli, sadedden harici çıkmamalı, birbirine ilzama çalışmamalıdırlar. Münazırlar, birbirini hakir görmemeli, birbirine karşı hiddet etmemeli, gülmekten, çırpınmaktan, gürültü yapmaktan çekinmelidirler. Mübaheseler, güzel niyete mukarin olmalı, iki tarafın müdahaleası, itirazı, cevabı, müvecceh yani: ilm i kabule şayan bir halde bulunmalıdır. Mübahesede bulunanların sözlerini hariçten bir kimsenin keserek, mübaheseye karışması, yakışıksız bir harekettir, bundan kaçınmalıdır. Münazara bir zatın riyaseti altında cereyan ederse o zat, tam bitaraf bulunmalı, hakikati takip etmeli, tarafların mübahasa adabına riayet etmesine temine çalışmalıdır.
Reklam
Sünnet
Resul-i ekrem'in sünnetleri, pek mühimdir, dini esasların pek mukaddesidir, bunlara ittiba etmek, ümmet için bir vecibedir.
"Bir delilden neş’et etmeyen bir ihtimalin hiç ehemmiyeti yoktur.” Bkz.: Mecelle s.24; el-Müceddidî, Kavâidü’l-fıkh s.105; Ömer Nasuhî Bilmen, Hukuk-u İslâmiye ve ıstılahât-ı fıkhiyye kamusu 1/279.
Sayfa 14 - Şahdamar YayınlarıKitabı okudu
Sufî Âlim Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen (ö.1971). Ömer Nasuhi Bilmen denildiği zaman aklımıza yine fıkıh gelir. Hukuk-ı İslamiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu adındaki 8 ciltlik fıkıh eserinin, fıkıh hazinesinin yazarı. Buna benzer Araplarda da çalışmalar yapılmış. Türkçeye terceme edilenleri olmuş. Ama Ömer Nasuhi Bilmen’in Hukuk-ı İslamiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu kaynaklara uygunluk ve sağlamlık bakımından Arapların yazdığı o eserlerden çok daha sağlam ve güvenilir durumdadır. Ömer Nasuhi Bilmen’in 8 cildinde kaynakları yanlış anlama, yanlış aktarma ya da yanlış nakletme konusunda tek olumsuz örnek göremezsiniz. Ama diyelim ki, mesela Zuhayli’nin yazdığında, Abdurrahman el’Ceziri’nin hazırladığında bir sürü yanlış görürsünüz, Ömer Nasuhi Bilmen’de göremezsiniz. Böyle çok çaplı bir âlimimizdir.
Sayfa 118 - Rıhle Kitap, 1. Baskı (2012)Kitabı okudu
Müşterek ve müevvel lafızların mahiyetleri ve hükümleri
289-: Lâfzı müşterek, müteaddit manalara başka başka vazedilmiş olan lafzıdır. Mesela: 'ayn' lafzı, hem göz manasına hem de Güneş, altın, diz kapağı, su kaynağı gibi manalara vazedilmiştir. Kezalik: 'cariye' lafzı, hem memlük olan kadın manasına hem de sefine manasına mevzudur. 'müşteri' lafzı da hem satın alıcı manasına hem de bir yıldıza isim olmak üzere vazolunmuştur.
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.